Meşe ve odunsu kokuları sevenleri çok mutlu edecek kokuya sahip. Derin ve yoğun bir burnu var. Odunsu kokuları bir tahtırevan olarak kabul edin, içinize çektiğiniz her nefeste bu tahtırevan üzerine farklı bir kaç aroma koyarak size taşıyan bir viski. Havalandırarak yıllarca kapalı kalmış bu sıvıya rahatlaması için izin vermek lazım. Sürekli değişen kokular arasında, çam, kalemtraş gibi burbon karakterli kokular da var, armut ve ayva gibi sert sarı meyveler de.
Bir baharatçıya girdiğinizi ve elinize geçen tüm baharatlardan arka arkaya, avuç avuç ağzınıza attığınızı düşünün. O derece yoğun ve zor bir damağa sahip. Acı biber, karabiber, zencefil, acı badem ve ardıç ilk ayırt edebildiklerim. Bir kaç damla su ekledikten sonra bu yoğun baharat patlaması alıç, frambuaz, orman meyveleri gibi tanenli tatlarla birleşti. Şahsen çok beğendim ama ağır bir damak.
Uzun bir bitişe sahip Glen Moray ilk kez daha tatlı aromalar sunmaya başladı. Meşe yine çok belirgin ki bu bence çok çok iyi bir özellik. Vanilya ve bitter çikolata aromaları uzuyor. İlk nefes sonrası aldığım baharatlı tatlar güzel ama damaktaki “Aktar” saldırısı sonrası bir miktar zorlayıcı olabilir.
Zor bir viski. Ancak çok ayırt edici bulduğum bir yönü var. Bir İskoç tek malt viskisinde, üstelik portwood bitiş ile parlatılmış olmasına rağmen bu kadar burbon ezgileri alacağımı düşünmezdim. Damağı zor ama beni kendine çekmeyi başardı. Her yudumda, her nefeste ayrı bir aroma ve rayiha keşfetmek mümkün. Balta girmemiş orman gibi keşfedilmeyi bekliyor. Glen Moray 25 Portwood Finish Limited Edition her zaman barımda olmasını isteyeceğim nadir bir viski. Tabi bu mümkün değil, zira sadece 3.482 şişe üretildi. Sadece bu üretim adedi bile bu güzel zenaatkârlığı “sözlük anlamıyla” bir koleksiyon parçası yapmaya yetiyor…
Defterimden Notlar
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar
Pablo Neruda