Burunda öne çıkan ilk rayihalar oldukça lezzetli, şekerli ve kakaolu kokulardan oluşuyor. Vanilya ve bal kombinasyonu gayet belirgin. Floral notaları bana frezya çiçeğini hatırlattı. Havalandıkça açığa çıkan odunsu rayihalar çok yoğun değil ama tatminkar. Burunda bıraktığı ilk izlenim, damakta çok lezzetli ağız sulandırıcı bir viski olacağı yönünde beklentiyi yükseltiyor.
Yumuşak içimli ve gerçekten lezzetli. Limon kabuğu, yeşil elma ve bal aromaları tatlı ekşi bir kombinasyon sunuyor. Limon ve bal içeren boğaz pastilleri gibi az kekremsi bir tadı var ama asla medikal aromalar bırakmadı. Arka planda biberli baharatlar da mevcut. Sıvı ağzımda dönerken açığa çıkan odunsu aromalar bir miktar karamelize tatlar ile birleşiyor. Çok ayırt edici. Gerçekten kolay içimli.
Güzel bir burun ve yumuşak damak sonrası bitiş orta uzunlukta diyebilirim. Ancak çok fazla değişim sunmuyor. Bir miktar kavrulmuş badem ve kaju tadı kaldı. İlk nefes ile birlikte uzayan baharatlı malt aromalarını da beğendim. Çok baskın olmayan meşe rayihalarının daha belirgin olmasını çok arzu ederdim.
Glenfiddich 12 tam bir klasiktir. Daima elimin altında olmasını isteyeceğim bir viski. Speyside karakterini kendi içinde özelleştirmiş bir viski olduğunu düşünüyorum. 40%abv alkol seviyesine sahip, kolay içimli ve lezzetli. Aromatik açıdan referans alınabilecek bir viski olduğunu düşünüyorum. Ne eksik ne de fazla.
Defterimden Notlar
Bir trene binsem, yanımda bir şişe Glenfiddich 12 olsa bir de Alice Munro’dan kısa hikayeler…
Ya şişe bitene kadar okusam ya da hikayeler bitene kadar içsem…
Yolculuk hiç bitmese…
On the bench outside the station, I sat and waited. The station had been open when the train arrived, but now it was locked. Another woman sat at the end of the bench, holding between her knees a string bag full of parcels wrapped in oiled paper. Meat—raw meat. I could smell it…. (From Amudsen by Munro)