Glenfarclas 60

Koyu maun ağacı hatta tentürdiyot gibi koyu kızıl renge sahip Glenfarclas 60 kadehten dışarıya vuran yoğun sherry notalarına sahip. 60 sene boyunca gün ışığı görmeden önce ilk dolum sherry meşe fıçılarda beklemiş. Ardından şişesinde sahibini beklemiş bu ihtiyara zaman tanımak, havalanmasına izin vermek, en sonunda gelen özgürlüğünün tadını çıkarmasını sağlamak lazım. Ancak o zaman tüm rayihalarını size sunuyor.

Şerbet, kahve, kuru üzüm, sherry ve sonra Alaşehir üzümü. Tam bir Dionysos bağ bozumu şenliği. Eski ahşap kokusu başdöndürücü. O kadar karışık bir profile sahip olmasına rağmen, burunda denge anlayışımı değiştiren muazzam bir kokuya sahip. Farklı baharatlar havalandıkça arka arkaya geliyor. Tarçın ve geri plandaki nane kokusu, karanfil ile karışıyor. Kütüphanede çok sevdiğim bir kitabı okurken, bir fincan filtre kahve yanında after eight yerken aldığım hissiyat var. Eski kitap kokusu ve karemelli nişastalı kokular.

Abartmıyorum aralıksız 17-18 dakika kadar kokladım. Mümkün olsa hiç içmesem kadehi koklayarak bitirsem dediğim bir burna sahip. Tüm koku algımı olumlu anlamda zorlayan bir viski. 60 yaşındaki bu ihtiyarın önünde ayağa kalkıp önümü iliklemek, hayranlık ve saygı ile koklamaya devam etmek istetecek kadar başarılı. Bugüne kadar kokladığım viskilerin hepsinden öte bambaşka ayrı bir yerde.

O inanılmaz kokular bütünü sonrası damak beklentimin ötesinde yumuşak ve ipeksi bir kıvama sahip. 43.3%abv alkol seviyesinde şişelenmiş. Kahve ve kuru üzüm aromaları gayet belirgin. Bu güzel ikiliyi taşıyan sherry aroması ve meşe tadı da yerli yerinde. Baharatlı lezzetleri ağız sulandırıcı ama baskın değil. Karanfil, biraz tarçın ve o güzelim ıhlamur dokunuşları ile aklımdan geçen şey şudur. Hani kütüphanede oturmuş kahve içerlken okuduğum bir kitap vardı ya. O kitabı bitirene kadar aralıksız bu viski ile eşlik edebilirim. Daha krema gibi damağı saran bir hissiyatı ve daha baskın baharatlı aromaları olmasını arzu ederdim. Burun sonrası biraz zayıf kaldı. Damakta pek hoşlanmadığım nebati bir tat var. Çok hafif ama hissediliyor. Çok eski fıçı sendromu olarak adlandırılan bu durum maalesef Glenfarclas 60’da da mevcut.

Uzun, çok uzun hatta en uzun bitişe sahip viski sıralamasında üst sıralarda yer alır. Defalarca gelip giden lezzetler hep sherry, meşe ve kahvemsi aromalar taşıyor. En son ağzımda kalan lezzet acıbadem kurabiyesi oldu.

Defterimden Notlar.1

Glenfarclas 60 her viski severin günün birinde tadabilmeyi hayal ettiği bir sunumdur. 2016 yılında düzenlenen Whisky Show’da Dream Dram (Rüya Tadımlıklar) listesinin en üstünde yer alan bu viskiyi tadım ortağım viskiperver ile birlikte deneme şansım oldu. Muazzam bir burna, görece zayıf kalan bir damağa ve sanki hiç bitmeyecekmiş gibi uzun bir bitişe sahip olduğu yönünde hem fikir kaldık. Viskiperverin deyimi ile “zihin açıcı”.

Viskiyi hiç sevmem diyen birine, mümkün olsa da bu viskiden koklamasını sağlayabilsek. 360 şişe üretilen ve şişesi yaklaşık 15.000 Sterlin olan bu viskiye erişmek hiç kolay değil. Nadir kelimesinin içini dolduran bir sunum.

Defterimden Notlar.2

Glenfarclas 60’ı bir kişi ile özdeşleştirmem gerekseydi sanırım seçimim Highlander filmindeki Sean Connery olurdu. Onun gibi deneyimli, ağırbaşlı, dingin ama sürprizlerle dolu, en az onun kadar çok yönlü ve en az onun kadar İskoçyalı, tam bir Highlander!

Not: Bu notları tekrar düzenlediğim Haziran 2020 tarihinde, aradan geçen yaklaşık 5 sene boyunca içme şansı bulduğum onca viski sonrasında fikrim hala değişmedi. Bugüne kadar kokladığım en iyi viskidir.