Glenmorangie 18

Glenmorangie 18 büyük umutlarla aldığım ve heyecanla açtığım bir şişe.
Ellerinizi limon kabuğu ile ovalayın sonra avucunuza bir tutam karbonat dökün ve elinizi yıkayın. Güzelce kurulayın ve avuçlarınızı koklayın. Ferah limoni ama aynı zamanda mineralli bir koku alacaksınız. İşte Glenmorangie 18 benzer kokular bütününe sahip.

Damakta daha meyvemsi aromalar sunuyor. Muz, ekşi elma, koko kurabiyesi, bal ve sherry. Limoni asidite sherry ile iyi dengelenmiş. Yalnız bu viskinin 18 yıl olgunlaşmış olması gerekiyordu. Oysaki damakta çok daha genç ve gövdesiz. Açıkçası beklediğim damak bu değil.

Bitişte topraksı aromalara karışan odunsu lezzetler var. Genizde buruk bir tat bıraktı. Kötü değil ama güçlü etkiye sahip değil.

Belki ben beklentimi çok yüksek tutmuş olabilirim. Bendeki hissiyatı şöyle özetleyeyim:
Glenmorangie 18’den kesinlikle daha fazlasını bekliyordum. Asla kötü bir viski değil ama bu kadar gövdesiz olmasını beklemiyordum.
Agresif görünümlü spor bir arabaya binip, gaza basınca patinaj yaparak kalkış yapmayı umut ederken, arabanın boş viteste bolca gürültü çıkarıp ilerleyememesi gibi oldu benim için. Çıkan ses etkileyici ama araç ilerlemiyor.

Tekrar alır mıyım? Sanırım hayır.
İkram edilirse mutlu olur muyum? Elbette! Asla hayır demem.
Arkadaşımın teknesi gibi. En iyi Glenmorangie 18, arkadaşımın Glenmorangie 18’idir.