Yoğun baharat kokuları ve turunçgil kombinasyonuna sahip. Pötibör bisküvi ve vanilya aroması belirgin. Taze otların havalandıkça değişen farklı kokuları var. Limon çiçeği, elma, eser miktarda nane ve çikolata kokuları ile klasik bir Speyside rayihalar bütünü sunuyor. Benzer kokuların tamamını viski ile yapılan bir likör olan Drambuie’de almak mümkün.
Damakta yakıcı baharatlar bir arada. Karabiber, zencefil, tarçın ve bunların üzerine asidik aromaları artıran limon kabuğu tadı aldım. Türk kahvesi telvesi ve çitlenbik (menengiç) aroması ilk nefesle ağzı kaplıyor. Uyumlu bir ikili olmasına rağmen bunlar da sivri ve keskin tatlar sunuyor. Bir tatlı kaşığı su ekledim ama sonuç beni memnun etmedi.
Orta uzunlukta bitişe sahip. karanfil ve meşenin uyumu gayet dengeli. Acı badem ve fındıksı tatlar uzuyor. Damağı kaplayan krema hissiyatı çok güçlü olmamakla birlikte mevcut.
Bu kadar keskin ve sivri tadın bir arada olduğu kombinasyonları kişisel olarak tercih etmiyorum. Ancak 2013 yılında şişelenmiş bu viskiyi dinlendirmek, havalandırmak olumlu sonuç veriyor. Su eklemek çok iyi sonuç vermedi bence. Limonlu, baharatlı sert tatlar üzerinde yer alan değişken aromaları deneyimlemek için iyi bir seçim olabilir.
Defterimden Notlar
Bazen kendimi Anthony Bourdain gibi hissediyorum. Toprağı bol olsun!
No Reservations için binlerce kilometre yol yapıp alışılmadık yerlere gidip, alışılmadık yemekler yer bazen çok keyif alır, bazen hüsrana uğrardı. Benim de benzer bir durumda kaldığım doğrudur. Bu şişeyi 4000 km öteden taşıyıp getirdim. Oysaki rafta benzer fiyata alabileceğim Aberlour ve Glenfarclas alternatifleri de vardı. Pişman mıyım? Tabiki hayır. Ne olursa olsun merakla açıyorum her şişeyi.