Green Spot Chateau Leoville Barton

Şarabi notaların meyvemsi aromalarla birliktelği kadehten dışarıya vuruyor. Kavun, çilek ve aklınıza gelen tüm yaz meyvelerini bir kadehe doldurun üzerine meşe ile belirgin alkol ekleyin. Bir miktar yaklaşabildiğim bir burun tarifi ancak bu olabilir. Klasik İrlandalı burnu. Çim, saman ve karanfil. Çok karışık, çok büyük, çok yuvarlak…. Ne derseniz deyin. Tek cümle ile dengeli…

Burundaki o parfümsü güzel kokulardan sonra damak ters köşe yaptı. Sert baharatların acı lezzetlerle uyumlu birlikteliği var. Her ne kadar vanilya ve krem şanti tarzı yumuşak lezzetler alsam da burun – damak arası geçişin bu kadar keskin olmasını beklemiyordum. Bir yönü ile bana Avustralya viskisi olan Sullivan’s Cove’u hatırlattı. Aynen onun gibi egzotik lezzetleri baharatla iyi harmanlayabilmiş bir damak.

Bitişin uzunluğunu şöyle anlatayım:
Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım, gidiyorum gündüz gece….

O derece uzun yani….

Baharat, meşe, acı biber, kara biber ve iki üç dakika boyunca her nefes sonrası gelen şarabi notalar. Şarap içmiş gibi buruk lezzetler bırakıyor ağızda. Sanki Karasakız ya da Kayseri Karası üzümü yemiş gibi asidik… Bayıldım.
Burbon ve oloroso sherry fıçılarda uyutulmuş sonrasında Bordeaux şarapçılığının önemli şarapevi Château Léoville Barton’dan gelen fıçılarda uyandırılmış. Üç kere distile. Müthiş bir İrlandalı. 46%abv alkol seviyesi ile en sevdiğimiz kıvamda.

Defterimden Notlar

İrlanda’lı şair ve yazar James Joyce’un son sözü “Kimse mi anlamadı?” olmuştur.
Bu viskiyi içip beğenmeyenlere hatırlatabileceğim tek söz budur!