Hammer Head 23

İlk nefesle birlikte gelen tatlı karamelize kokular, İrlanda viskileri gibi floral notalar taşıyor. Vanilya kokusu oldukça belirgin. Burbon viskilerin genel burun özelliği olan reçineli rayihalar da mevcut. Havalandıkça daha biberli yoğun kokular veren bir viski. Burnunu gayet başarılı buldum.

Oldukça yoğun ve koyu diyebileceğim bir damağı var. Alkol tadı hissediliyor. Karabiber ön planda. Malt aroması hamur kokusu ile belirgin. Bir miktar bitter çikolata ve yine reçineli aromalar mevcut. Asidik bir damağa sahip. Meşe tadı şarabi şeri karakterde aromalar da sunuyor.

Kısa orta diyebileceğim uzunlukta. 23 sene beklemiş bir viskinin daha uzun bitişe sahip olmasını isterdim. Kahve ve bir miktar tatlı pipo tütünü rayihaları var. İlk nefes sonrası gelen buruk aromalar şerbetçiotu ve yine biberli acımsı tatlar ihtiva ediyor.

Burundaki floral notaları maalesef damakta ve bitişte sunmayan vanilya temelli burbon karakteri ön planda olan bir viski. Her şeye rağmen Çekoslavakya dağılmadan önce komünist rejim döneminde üretilip yıllarca beklediği depolarda unutulmuş ve artık çok zor bulunan Hammer Head 23 mutlaka denenmesi gerekenler listesinde yer almalı. Bambaşka bir çağın viskisi.

Defterimden Notlar

Benim için çok ama çok özel bir viskidir. Prag’da bir akşam üzeri matarama Hammer Head 23 doldurduğum gibi soluğu Cafe Slavia’da (Kavârna Slavia) aldım.

Burası neresi mi? Nazım’ın Prag’da oturup şiirlerini yazdığı mekân.

Hammer Head 23’ü yudumlarken, aklımda Nazım’ın dizeleri. Prag’da gün böyle bitmişti…
Doğrusu bu ya, 1979 Macallan Gran Reserva içmiş gibi mutluluk vermiştir o an Hammer Head.

Şarl meydanına doğru indim, yokuş aşağı
Orada, köşe başında, kliniğe bitişik…
Bahçe içinde, doktor Faust’un evi.
Kapıyı çalıyorum, doktor evde yok.
Malum,
İki yüz yıl kadar önce,
Tavandaki delikten,
Yine böyle bir gece, şeytan çekip almıştı onu.
Kapıyı çalıyorum,
Ben de bu evde senet vereceğim şeytana…
Ben de kanımla imzalarım senedi.
Ne altın istiyorum ondan,
Ne bilim, ne de gençlik…
Hasretlik canıma yetti.
Pes!
Beni İstanbul’a götürsün 1 saatlik.
Kapıyı çalıyorum,
Kapı açılmaz, açılmaz…
Neden?
İstediğim iş olmaz mı Mefistofoles?
Yoksa bu lime lime ruhum satın almaya değmez mi?
Prag’da ay doğuyor limon sarısı
Faust’un evi önünde duruyorum,
Çalıyorum açılmaz kapıyı gece yarısı…