Malt kokusuna eşlik eden sütlü çikolata, krema ve espresso kokuları oldukça zengin kokular bütünü sunuyor. Kuru meyveler, özellikle incir ve kuru üzüm ile karakterize kokusu dolgun. Derinlerdeki kuruyemiş rayihalarını da beğendim. Bir tatlı kaşığı su ilavesi ile tatlı kuruyemiş aromalarını öne almak mümkün. Acı badem ve eser miktarda koko kurabiyesi.
Sıcak ve damağı kaplayan acımsı tatların vanilya ile uyumlu kombinasyonu. Kara biber, acı biber ve meşenin yoğun odunsu tadı ile şaşırtıcı bir damağı var. Hazelburn 12, üç kere distille edilmiş olmasına rağmen burundaki sıkı aromaları damakta da taşıyor. Türk kahvesi telvesi tadına eşlik eden hafif yağlı hissiyatını sevdim. Bir tatlı kaşığı su ilavesi ile baskın olan koyu aromalar açıldı. Toprak rayihaları, humidor, talaş ve yonga gibi aromalar sunmaya başladı. Tam emin değilim ama sanırım beğendim 😀
Uzun bitişe sahip. Damakta kalan ilk aroma acı biber ve vurucu selülozik tatlar oldu. İlk nefes ile birlikte turunçgiller ve limon kabuğu gibi asidik aromalar ön plana geldi. Damağı kaplayan yağlı hissiyatı biraz daha yoğun olabilirdi.
Hazelburn 12 bugüne kadar tadımını yaptığım üç kere distille edilmiş viskiler içerisinde en sert ve koyu aromaları sunan viski sıralamasında üstlerde yer alır. Dolgun ve baskın aromaları sunan ama kendini kolay açmayan bir viski. Havalandırmak çok iyi geliyor. Zaman tanıyarak içilmesi gereken ağırbaşlı bir viski.
Kafayı dağıtmak istediğim zamanlarda Hazelburn bakınıyorum. Kokularını yakalamaya, aromalarını çözmeye dalınca başka bir aleme dalıyorsun…
“Hayat, ondan sıkılacak kadar uzun değil.” Amin Maalouf.