Meyvemsi kokuları kuru kayısı ve kuru incir ile karakterize. Ancak esas mesele bu değil. Halâ var mı bilemiyorum benim çocukluğunda tuğla büyüklüğünde yeşil renkli Hamdi Dalan marka sabunlar satılırdı. İşte o sabunun kokusu mevcut. Ağaç kokusuna karışan kostik soda kokuları yoğun bir duman kokusu da taşıyor. Eskilerin semt hamamları vardı. Odun yakılarak ısıtıldığı için odun isi kokusu tüm hamamı kaplar, o is kokusuna sabun kokuları karışırdı. Yanına bir de karabiber ve klasik Laphroaig süet / deri karışımı kokusunu da eklediğinizi hayal edin. Sanırım Laphroaig Lore’un nasıl koktuğunu tarif etmiş oluyorum.
Açıkçası o kostik soda kokusu sonrası daha kimyasal bir damak bekliyordum.
Laphroaig sürprizleri sever.
Vay vay vay….
Odun isi kokusuna eşlik eden, botanik lezzetleri zahter gibi sert ve yağlı lezzetler taşıyor. Damakta dönen duman aroması arka arkaya kül, deri ve kağıt gibi lezzetler taşıyor. Hepsi de pipo tütünü gibi tatlı ve hatta konyak lezzetinde. Çok acayip bir dengesizliği var. Dengesizliğini sevdim. Havalandıkça açığa çıkan meyvemsi aromaları da uyumlu.
Damağı krema gibi saran meşe tadına eşlik eden tatlı aromalar, her nefes sonrası kelimenin tam anlamı ile damakta patlıyor. Ayva ve topraksı lezzetlere sahip. Kül ve turba yerli yerinde.
iki dakika sonra bile damağımda kalan botanik tatlarına şaşırıyorum haliyle.
48%abv alkol seviyesine sahip. Hiç su koymadan içilebilecek kıvamda ama bir iki damla su ile aromaları dans ettirmek mümkün. Özellikle şarabi lezzetleri ancak böyle açığa çıkıyor. Önce quarter (çeyreklik) fıçılarda sonra sherry fıçılarda olgunlaştırılmış ve ardından daha önce içinde peated – turbalı viski bekletilmiş fıçılarda uyandırılmış. Inovatif ve heyecan verici.
Vay vay vay….