Bir tabak pankek düşünün. Pankek’lerin hafif yanık krep gibi koktuğunu, üzerindeki akçaağaç şurubu ve pudra şekerinin, yanık kokuyu tatlı karamelize aromalarla baskıladığını hayal edin. Bu arada tabağın üzerine konyaklı eritilmiş çikolata gezdirilmiş olsun. Bu tabağı bir marangozhanede kokladığınızı düşünün. Maker’s 46 böyle kokuyor.
Çok yoğun karabiber, ceviz ve tazeleyici yeşil bitkiler damakta ilk aldığım tatlar oldu. Çağla’nın taze tadı, çim kokusu ile harika bir kombinasyon sundu. İlk nefes sonrası o harika karamelize tatlar ve ceviz yine ön planda. Cevizin üzerine yanık şeker şurubu da gezdirilmiş galiba. Bir iki damla su eklediğimde damağın kesinlikle çok olumlu anlamda değiştiğini söylemeliyim.
Orta uzunlukta. Akçaağaç ve meşe tatları kaldı. İlk nefesle birlikte vanilya ve meşe tadı ağzı kaplıyor. Biberli bitişini çok beğendim. Dengeli. Burundaki pankek bitişte de yerli yerinde duruyor.
Maker’s 46 ama dengeli ve çok farklı açılımlar sunabilen zengin karakterli bir viski. 47%abv alkol seviyesinde şişelenmiş. Mutlaka azıcık su eklemenizi tavsiye ederim. Su eklendiğinde özellikle bitişte açığa vuran naneli çikolata tadı Maker’s 46’nın en beğendiğim yönü oldu.
Defterimden Notlar
“Neyi niçin aradığını önceden bilemiyorsan, hiçbir yerde, hiçbir şeyi bulamazsın” der büyük usta Kemal Tahir.
Maker’s 46’da ne aradığımı bilerek yola çıktığımı zannediyordum ama aradığımdan çok farklı şeyler buldum.
Ön yargı kötü bir şeymiş usta.
Neyi bilmediğini bilmemek kadar aciz bir cahillik yokmuş meğer.