Talisker 30 (2008 Special Release)

Viski severlerin büyük bölümü, belli bir zaman sonra bazı markaları lezzet profilindeki istikrarı, fiyat kalite performansı, kişisel damak tadına yakınlığı ya da başkaca bir sebep nedeniyle daha yakınen takip edip, edinmeye gayret eder dersem sanırım yanlış bir ifade kullanmış olmam. Benim için Talisker bu tip viski markaları arasında üst sıralarda yer almakta. Hatta diyebilirim ki “Aşk Marka”larımdan birisi. Rafta Talisker varsa genellikle ilgim ona doğru odaklanır. Hele bir de özel seri üretimlerine denk gelebilirsem, işte o zaman damağımda tarifsiz bir karıncalanma, yanaklarımda içmeden isli lezzetler dönmeye başlar.

Talisker 30’un 2008 yılında piyasaya sürülmüş özel seri şişelerinden birisine ulaşabilme olanağını yakaladığımda doğrusu bu ya heyecanlandım. Bu şişe 1978 yılında damıtılmış ve 30 sene meşe fıçılarda olgunlaştıktan sonra 2008 yılında 49.5%abv olarak fıçı sertliğinde şişelenmiş. Toplamda 2970 şişe üretilmiş.

Bugüne kadar onlarca farklı Talisker içtim ancak şunu söyleyebilirim ki hiçbirine benzemeyen bir burna sahip. Vanilya ve karamelize kokularına karışan nebati kokuları ile baş döndürücü. Alkol seviyesine göre yumuşak ve çok rahat bir burnu var. Alkol kokusundan eser yok. Havalandıkça açığa çıkan toprak kokuları, yağmur sonrası (petrikor) kokusu ile karışık hafif kömür kokusu sunuyor. Yeşil yaprak, ot kokuları gerçekten hiçbir Talisker’de yok bence.
İlk yudum topçu atışı olarak kabul edilebilir. Booom! Damağı vuran sert lezzetleri çağla badem gibi asidik ve yine nebati. Meşe lezzeti yerli yerinde dersem eksik kalırım. Bildiğin taht kurmuş oturmuş. Gayet kurutucu bir damak. Arkasından bir yudum su içmek isteyeceğim kadar kurutucu ama işte benim hayranı olduğum Talisker damağı da bu. İlk nefes sonrası bu güçlü topçu atışını takip eden piyade akını gibi bir lezzet hücumu başlıyor. Portakal, çikolata, karamel ve zeytin lezzetleri ile başyapıt. Zeytin lezzetlerini şöyle ifade etmeye çalışayım. Bir küçük parça galeta üzerine sürülmüş bol zeytin ezmesi yanaklarınızda bir burukluk bırakır işte öyle bir kıvam. Bir çay kaşı su ilavesi ile o buruk tatlar daha ilaçsı notalar olarak arz-ı endam ediyor.
Uzun bitişinde az biraz is ve bolca baharat lezzetleri var.

Benim bildiğim Taliskerlere bir yönüyle hiç benzemediğini söyleyebilirim. Bu sunumda diğer Talisker sunumlarında alışık olduğumuz gibi yoğun deniz esintisi yok. Ayrıca çok isli bir Talisker olduğunu da söyleyemem. En ayrıştırıcı yönü zannederim fıçı sertliğinde şişelenmiş olmasına rağmen içimindeki kolaylık olsa gerek. Viskinin içinde yıllandığı meşe eğer işini düzgün yaparsa alkolün nasıl terbiye edilebildiğine bir numaralı örnek olabilir. Örneğin Talisker 10 bu sunuma kıyasla çok çok daha isli ve beraber kıyaslamalı tadınca Talisker 10 ne kadar da alkol tadını hissettiren bir viskiymiş dedim.