Nikola Tesla 10 Temmuz 1856 da bugünkü Hırvatistan’da dünyaya geldi. Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Hırvatça konuşabiliyordu. Avusturya Politeknikte okumasına rağmen üniversiteyi bitirmedi (Şaşırdık mı? Tabiki Hayır!)
Elektriğin kablosuz olarak taşınabileceğini büyük ölçekli gösterdi. Londra Bilim Fuarını bu yöntemle aydınlattı.
“İzin verirseniz tüm dünyayı ücretsiz aydınlatırım” diyen bir bilim insanıydı.
Tesla’nın hayatını biraz araştırmış olan herkes, 20. yüzyılı icad eden kişi olarak tanımlar O’nu.
Büyüktür… Çok ama çok büyük bilim insanıdır.
Hayatı boyunca düzenli olarak viski içen Tesla, bunun ömrünü uzatacağına inanıyordu. Damıtılmış ve meşede bekletilmiş alkolü bir nevi tonik olarak tanımlardı. Prohibition; yani büyük alkol yasağı döneminde, alkol alımını bırakması neticesinde sık sık hasta olduğunu söylediği kayıtlardadır. Kahve, çay ve sigaranın unutulacağını ama alkolün özellikle mutedil miktarda alkol alımının yaşam iksiri olduğunun anlaşılacağını söylemişti. Son günlerine kadar vazgeçmediği üç şeyin güvercinleri, elektrik deneyleri ve viski olduğu söylenir.
Tesla, yazar Mark Twain ile yakın arkadaştır. Zannederim Mark Twain’in de büyük bir viski sever olduğunu söylememe gerek yok. Bu ikiliye şair Rudyard Kipling de eşlik eder ve üçlü zaman zaman New York’da halen faaliyet gösteren The Player’s Club’da bir araya gelirmiş. Amerikalı aktör Joseph Jefferson’un gruba bu dönemde dahil olduğu söylenir. Mark Twain ile Tesla arasındaki arkadaşlık bağı çok güçlüdür. Twain, Tesla’nın laboratuvarında zaman geçirmekten büyük keyif alırmış. Twain’in Tesla’ya yazdığı bazı mektupların içeriğinden birbirlerine karşı derin bir sevgi ve saygı besledklerini de anlıyoruz.
Nikola Tesla hayatının son 10 senesini The New Yorker Hotel’in 3327 numaralı odasında geçirmiştir. Her sabah önce güvercinlerini beslemeye parka gider, onlarla uzun uzun sohbet eder, sonra otel odasında ölümüne kadar sürdürdüğü deneylerine devam edermiş. Tesla’nın son yıllarında psikolojik sağlığı, zorlu bir dönemden geçmesine neden olmuştur. Tesla 1943 yılında hayata gözlerini yumdu. Ölümünden çok kısa bir zaman öncesine kadar yakın arkadaşı Mark Twain ile görüşmeye devam ettiğini söylediğini biliyoruz. Oysaki Twain 1910 yılında ölmüştü. Son yıllarında arkadaşının ihtiyacı olduğunu söyleyerek posta aracılığı ile Mark Twain’e para göndermek ister. Gönderdiği her zarf adrese iade edilir.
Her sabah Mark Twain ile buluşup sohbet ettiğini ve ekonomik olarak sıkıntı çektiğini anlattığını söyleyerek, neden gönderdiği zarfların ona ulaşmadığını öğrenmek için postane müdürü ile görüşmeye gider. Müdür o gün Mark Twain’in yıllar önce öldüğünü, bu sebeple zarfların adrese ulaşamadığını olabildiğince hassas bir şekilde açıklar.
Tesla hergün düzenli olarak makul miktarda viski içebilirse 150 yıl yaşayacağına inanırdı. Öldüğünde 86 yaşındaydı. 1920-1933 arası devam eden prohibition döneminde (Amerika’daki büyük içki yasağı dönemi) bu alışkanlığını istediği düzende devam ettiremediğinden dert yandığı söylenir.
