Oldukça yumuşak ve tatlı turunçgil rayihalarının önde olduğu tahıl kokulu bir burnu var. Ay çekirdeği gibi çok sık rastlanmayan hafif yağlı bir koku da taşıyor. Bir miktar deniz kokusu. Havalandıkça açığa çıkan turunçgil kokuları, limon kabuğu ve greyfurt gibi sert kokular vermeye başlıyor. Alkol kokusunu hissettirir.
Granola ve havuç aromalarına eşlik eden tatlı likörlü bir damağa sahip. Sert değil. Tahıl damakta da gayet belirgin. Biraz vanilya ve çok derinlerde az biraz turba tadı da aldım. Bir iki damla su eklediğimde açığa çıkan, vücut geliştirme sporu ile ilgilenenlerin sıkça tükettiği protein tozu karışımlarında rastladığım, kimyasal bir tat var. Su eklediğimde açığa çıkan bu mayhoş kimyasal tadı beğenmedim.
Hafif isli ve tuzlu bir bitiş sunuyor. Bitişte aradığım odunsu aromalar yok ama onun yerine tuzlu kraker tadı var. Hiç fena değil aslında.
White Horse dendiğinde hemen belirtilen şey içerisinde Lagavulin içeren bir harman viski olduğudur. Doğrudur ama beklentinizi çok yüksek tutmamanızı öneririm. White Horse’un içinde Lagavulin var dendiğinde çoğunluğun aklına Lagavulin 16 geliyor ama öyle değil.
Neyse spekülasyona gerek yok. Benim tavsiyem: beklentinizi yüksek tutmayın.
White Horse tercih edebileceğim klasik bir harman viski. Kolay içimli. Tek bir sıfat ile genel karakterini nitelemem gerekirse “vakur” bir viski olduğunu söyleyebilirim. Modası geçmez, karizması eksilmez…
Beklentiyi yüksek tutmayın dedim ama bir kadehine iki çay kaşığı Lagavulin 16 eklerseniz o beyaz at şaha kalkar. Şaha kalkınca ne olur? ŞAHANE olur!